BU ÜLKEDE TERÖR NASIL BİTER
Arkadaşlar yaşadığımız bu güzel ülke tanrının bize bir armağanıdır.Bulunduğu konum dolayısı ile birçok devletlerin cezbini çekmiş ve tarih boyunca da çeşitli savaşlara sahne olmuştur.
Bunlardan en önemlisi de bağımsızık ve özgürlük adına olan kurtuluş savaşıdır.Yaklaşık 100 yıl önce zuhur eden bu bağımsızlık ve özgürlük savaşı Türk miletinin birlik ve beraberliği sayesinde zaferle sonuçlanmıştır. Bu gün günümüzde yaklaşık 100 yıldır süre gelen bir intikam duygusuyla batılı emperyalist güçler ülkemize karşı ilan etmedikleri bir savaşı sürdürmektedirler.ABD ve AB gibi sözde dostlarımız da tıpkı geçmişte ermeni sorununda olduğu gibi bu savaşta da mazlum Türk milletinin üzerinde oyun oynamaktadırlar.Bu gün kanıtlarıyla da görülmektedir ki, patlayan mayınlar, yakalanan silahlar, verilen istihbarat ve lojistik yardımları tamamen Türk devletini yıkmaya ve parçalamaya yöneliktir.Şehit edilen her Türk evladının kanında AB ve ABD nin de parmağı bulunmaktadır.
Büyük ATANIN dediği gibi işbirlikçiler sadece harici değil, dahilde de peydahlanmışlardır.
Anlaşılmıştır ki Türk milletinin yeniden ikinci bir ulusal kurtuluş savaşı vermeye ihtiyacı vardır.
Verilmesi gereken bu savaş, ne yazık ki birinci kurtuluş savaşının, koşullarından daha zor ve daha da karışıktır.Çünkü düşman hain, düşman kalleş, düşman kürt kimliğine bürünmüş ermeni kökenli bir terör örgütüdür.Özellikle kürt kmliğine bürünmenin ise özel bir nedeni var.Maksat milletperver vatansever kürt kökenli vatandaşlarımızı taraf yapmak.İşte burda yanıldıklarını bilmiyorlar.Bu gün kürt olarak gördüğümüz bu terör örgütünün kurucularının tamamı ermeni kökenlidir.Üyelerinin çoğu bölücü kürtlerin yanında çoğu ya rum ya suriye ya sırp ya da ermeni asıllıdırlar.İçinde her milletten insan var.İnsan diyorum ama aslında hiç biri insan değildir . Çünkü insan olan bu vahşetin içinde yer almaz. PKK denilen bu örgüt Türkiye üzerinde oyun oynamak isteyen emperyalist güçler tarafından beslenip maşa olarak kullanılan bir terör örgüttür .
Çünkü bu terör örgütünün roketsanı yok aselsanı yok bu kadar ağır silaharı bu kadar mühimmatı dahası bu para gücünü nerden buluyor.Bütün bunlar bu terör örgütünün birileri tarafından beslendiğinin ıspatıdır.
Tüm bu olumsuzluklar karşısnda artık ne kaybedecek zaman ne de sabrımız kalmıştır.
Peki çözüm nedir?
Çözüm: Hızla ayrışmaya gittiğimiz şu dönemde birleşme ve kardeşlik duygusu yeniden tesis edilmeli.
Çözüm: Doğu ve güneydoğu illerine durmadan gelen sözde insani heyetlerin, buralara girmesi ve yaptıkları bölücü, yıkıcı misyonerlik faaliyetleri durdurulmalı.
Çünkü bu ne i düğü belirsiz ABD ve AB li heyetler insani yardımlar ve danışmanlıklar adı altında gelip bu bölgelerde bölücü ve yıkıcı faaliyetler göstermektedirler.Eğer bu heyetlerin bölgeye giriş ve çıkışları engellenmezse bölücü ve yıkıcı terör örgütüne yapılan yardım ve yataklıklar bitmez.
Çözüm: İvedi olarak Habur sınır kapısı kapatılmalı. Habur sınır kapısı kapatılırken İncirlik üssü ya kapatılmalı, ya da artık tüm uçuşlar Türk askerinin kontrolü altına alınmalı.
Çözüm: İncirlik üzerinden yapılan ve aslında kuzey Irak ta bulunan sözde Kürt devletine destek sağlamak ve PKK terör örgütüne lojistik ve gıda yardımına dayanan bu faaliyetler acilen durdurulmalı.
Çözüm: kapatılan Habur sınır kapısının yerine Suriye üzerinden yeni bir kapı açmak, Suriye , İran, Gürcistan hatta bunların arasına Ermenistanı da katarak komşularımızla büyük bir mutabakatla ekonomik ve askeri anlaşmalar yapılmalı.
Çözüm: Türkiye de halen varlığı ve faaliyetleri tespit edilen kuzey ırakta ki sözde hükümetle organik ya da inorganik ilişkileri olan ve bu gün sayıları yüzleri geçen şirketlerin Türkiye de ki faaliyetlerine son verilmeli.
Çözüm: Doğu ve güneydoğu Anadoluda öncelikli olarak yer altı ve yer üstü tüm kaynaklarımız yeniden değerlendirmeli, bu kaynaklardan stratejik olanları acilen devletleştirmek ve bu alanlarda istihdam sahaları yaratılmalı.
Çözüm: Doğu ve güneydoğu Anadolu da günün ihtiyaçlarına göre tarımsal projeler üretmek ve buna bağlı olarak tarımsal sanayiler geliştirmek ve yine büyük istihdam sahaları yaratılarak işsizlik sorunlarına çare bulunmalı.
Çözüm: Ülkemizde özellikle milli devleti yok etme politikalarının bir parçası olan özelleştirmelere son verilmeli. Özellikle de stratejik ve güvenlikle ilgili kurum ve kuruluşlar özelleştirme kapsamından çıkarılmalı, eğer özelleştirilmişse yeniden devletleştirilmeli.Eğitim, istihdam, ekonomik ve siyasi alanlarda yapılacak olan bu millici duyarlılık, yeniden iç barışın tesis edilmesini sağlayacak ve batılı emperyalistlerin ülkemiz üzerinde oynamaya çalıştığı oyunları bozulacaktır.
Lozanda ki yenilginin acısını çıkarmaya çalışan batı emperyalizmi bu milli duruş karşısında hezeyana uğrayacaklardır.Türk milletinin acilen milli duruşa sahip bir hükümete ihtiyacı vardır.Eğer Türk milleti milli bir duruş gösteremezse emperyalist güçler tarafından önce parçalanacak sonra yok edilecektir.
Yukarıda saydığımız çözüm önerileri ancak ve ancak gerçek bir milli mutabakat hükümeti tarafından gerçekleşebilir.
Aksi taktirde emperyalistler yüz yıldır uyguladıkları sinsi planlarını acımasızca gerçekleştirirler.
Eğer yukarda ki çözüm önerileri hayata geçirirsek, hem tam bağımsız Türkiyenin bayrağını güçlü bir şekilde dalgalandırmış ve hem de batılı emperyalist güçlerin dün ASALA bu gün PKK yoluyla yapmaya çalıştığı oyunlarını bozabiliriz.
SAYGILARIMLA.